24 Mart 2011 Perşembe

Wrangler Bağırıyor;Beni Yak Kendini Yak.

Wrangler jeanleri ve kot ceketlerin ile bizleri yaktıktan sonra kendini de yakmış. :) Mecaz anlamda kullanmadım ciddi ciddi Wrangler kendini yakmış yani.Wrangler 'We are animals' serisi için 'stunt' kampanyası için kendini camlardan aşağıya atmış,sokaklarda kendini yakmış,doğrudan patlamanın içine girmiş. Bayağı uğraşmışlar 'we are animals' serisini tanıtımı için... Benim dikkatimi çeken 'we are animals' serisi değil reklam kampanyasının ilginçliği oldu. :/ Ne yazık ki ürünü tanıtırken ondan daha ilgi çekici bir reklam yapıldığında ürün geri planda kalıyor.:/ Markanın derdi beni gerdi yalnız!
...Ya da Wrangler kendini deniyor
Farklı bir pencereyi aralayıp da bakacak olursam...
Modelleri alevler içerisinde bırakıp,camları kırıp atlamaları istenmiş,patlamanın ortasına sürüklemişler falan bu Wrangler'in dayanıklığını,adrenalin üreten, iç güdülerinizi ortaya koyan bir marka olma yolunda ilerliyor da olabilir...
Çok konuştum biraz backstage'in tadına bakıp sonrada 'we are animals' kampanyasına göz atalım.
Üst de ki fotoğraf da gülümseyen adam bu kampanyayı fotoğraflayan Cass Bird...













Hayran kaldım.

15 Mart 2011 Salı

Emel Kurhan/Yazbukey/Bilstore

Emel Kurhan. Bu isim size ne anlatıyor? Bu soruma cevap verirseniz utlu olurum :)

(Fotoğraf Cansu Boğuşlu)
Bana; kendi dünyasını kurmuş orada istediği gibi sakin,anonim bir yaşam süren birisi. İnanılmaz cool.Onu bir gün asmalı mescit de görme şansına eriştim öylece oturmuş etrafı seyrediyor,insanları inceliyordu.Sonradan öğrendim ki bunu sık sık yapıyormuş.Hatta sokaktaki insanlardan ilham aldığını söylediği bir röportajını da okudum.Ona ikinci defa rastladığımda bende rahatsız etmeden onu inceledim. İnanın onunla oturup kahve içip,sohbet etmek için can attım ama bütün sempatikliğine,sıcaklığına rağmen onun yanına yaklaşamadım.Neden bilmiyorum ama kendimde o cesareti bulamadım. Onu tanımak onunla sohbet etmek çok isterim. Belki bir gün bu sohbetimize siz de dahil olursunuz?? :P
dım dım dım...
Emel Kurhan diğer tasarımcılardan farklı.Şöyle bir örnek vereyim, bir aksesuar mağazasına girdiğinizi düşünün, bütün ünlü markaların ürünleri satılıyor, bu kimin,bu kimin diye etiketine bakmadan anlayabileceğiz tek marka Emel Kurhanın ablası Yaz ile birlikte kurduğu markasının ürünleri. A bak bunlar YAZBUKEY dedittiriyor aksesuarlar.
Onun tasarımları diğer tasarımcılardan farklı,Yazbukey dedittirmesinin sebebi diğerlerinden oldukça uzakta durmasından kaynaklanıyor sanırım. Kendisindeki sürrealizm tasarımlarına da yansıyor. Bunu açıkça görebiliyorsunuz...

Hani ortaya bir pasta koyarsınız da bazıları hep bana hep bana der ya Yazbukey öyle değil. Pastasını ortaya koyar herkes istediği kadar alır o kadar büyüktür ki pastası herkese yetecek kadar dilim dilim aksesuar vardır...
(espri bir yana görsellere bütün aksesuarları sığdıramadım ama bu pastanın üzerinde bir çoğu var.)

Bu aksesuarlar sahip olmak istiyorsanız. Başka bir deyişle Chihuahuaların sihirli dünyasına göz atmak istiyorsanız
tıklayınız.
Yazmaya karar verdiğimde sadece Emel Kurhan yazısı olacaktı,başka bir konu girmeyecekti ama yine yazımı becerdim markayı da kattım.:) Yine de fena olmadı sanki hı?
Yazımı yazmamın asıl amacına geleyim artık,yani Emel Kurhanın Bilstore için tasarladığı gömlekler. 'di'
Bilstore bünyesinde Bülent Erkmen ile birlikte oluşturulan Bils markası her sezon bir tasarımcı,sanatçılar,mimarlar ya da endüstriyel tasarımcılar kendi Bils gömleğini tasarlıyor ve o sezon,tasarladığı gömlekler satışa sunuluyor. Emel Kurhan da hem erkekler için hem de kadınlar için bordo renkli papyonlar ile birlikte birer gömlek tasarladı. Gömlekler bu ayın sonun da bütün Bilstore mağazaların da satışa sunulacak...
Bakar mısınız papyonun rengine,mükemmel.
Gömlekteki bordo düğme detayı da göze çarpıyor,ben çok beğendim.
Kadınlar için olan etekli gömlek ise her yere uygun iş için,gece dışarı çıkarken,alışveriş yaparken her daim giyebileceğiniz bir gömlek. Gömlek demek biraz yanlış oldu gömse olsa daha iyi sanırım hani 'göm'lek elbi'se'. uydu uydu, ben sevdim. :P
E ay başı geldiğinde ne yapmalı?
Gidip görmeli, denenmeli,üstünüzde beğenirseniz,alınmalı...

Hani diyorum ki bir paket de gelebilir yani canım arkadaşım ;)



14 Mart 2011 Pazartesi

Gossip Girls Blake Lively Chanel Bag Brand Face

1 hafta aradan sonra merhaba.Bu aralar postlar çok daha yavaşlayabilir hem YGS yaklaşıyor. Hem de dişim de oluşan apse yüzünden zor günler geçiriyorum.Falan filan biraz boşlamanın da vakti geldi gibi hı? 2 hafta sonra bu durumlardan tamamen kurtulacağımı umuyorum... Sonra ilgi alanıma giren konular buldukça yayınlayacağım.Trend alarmına 2. defa basacağım günler yakındır... Öylesi böyle işte. Şimdi konuya gelelim.:)
20 aralık da şu yazımda duyurmuştum efenim Blake'in Chanel Bag 2011 reklam yüzü olacağını...
Şimdi ise fotoğrafları ve Chanel bag kampanya videosunu paylaşıyorum...
Mart ayının başında bu fotoğraf ile Chanel 2011 Bag ön gösterimi yapılmıştı.Belki görmüşsünüzdür...
Şimdi ise sıra diğerlerinde...
Blake Lively'nin harika yüz hatları ve şu masum,seksi bakışı beni çantalara incelemek'den alıkoydu. Aslında çantalara incelemeseniz de kaybedeceğiniz bir şey olmaz yani, çünkü çantalar çok sade ve çok sıradan.Şöyle örnek vereyim salı pazarında satılan çanta modelleri kıvamında dersem Chanel'i çok mu küçültmüş olurum? Tamam orada satılanlardan daha kaliteli ama görüntü aynı olduktan sonra kaliteye kim önem verir? Bugün var yarın yok zaten,kadınlar acımasız :P
Giydirme 1:Fotoğrafları ve videoları çekerken kamerayı başkasının tutması Karl'ın sadece eliyle kontrol edip sağa sola oynatması ve ya düğmeye basıp fotorğaflaması gibi,bu çantaları da kendisi çizmeyip başkası mı çizdi? Ya da başkası çierken o eliyle kontrol mi etti? Bir çok tahmin yürütebilirim konu hakkında ama insanın inanası gelmiyor yani Karl amcanın bunları çizdiğine.Üzüldüm,hayal kırıklığı yaşadım Karl amca bu sefer benden 0 aldın,Sit!
Artık Karl amca emekliliğini istese fena olmaz yani...
Giydirme 2:Erkekler için olan her kampanyada da Baptiste kullanması da nereye kadar?
Konuyu daha fazla dağıtmadan sonuca geleyim, sonuç; blake'in işine yaradı yani Chanel Çantalarının yüzü olmak..Acaba bir sonraki sezon devam eder mi bu anlaşma,merak konusu...

Bu video da Chanel Bag 2011 campaign videosu




6 Mart 2011 Pazar

Zara DIY

Geçen sezon da almıştım bu ayakkabıyı aldıktan sonra soğudum uzun süredir de giymeye ayağım gitmiyordu.Ne yapmalı ne yapmalı düşünüyordum geçenlerde dolabımda olan boyaları gördüm. Tahmin edebileceğiniz gibi Ampul yandı. :) 12 no fırça ile Arjantin gri rengine boyadım. Artık ayağım dan çıkmayacak sanırım.Fotoğrafları paylaşayım nasıl olmuş sizin de yorumlarınızı alayım...
Ayakkabımın öncesi böyleydi...
Kullandığım boya da markası da bu...
Ayakkabımın son hali de bu şekilde...
EE neler düşünüyorsunuz?

5 Mart 2011 Cumartesi

XXX Çanta Aksesuar @ Galata


(Bu çantanın formuna ve rengine bayıldım!!)
Bugün biraz galata ve taksim turu yaptım. Galata'dan taksime çıkan kısa yol var.Galip dede caddesi. Bilirsiniz ya... Orada bir çantacı keşfettim %100 deri ve el yapımı çantalar satılıyor...Lazer kesim filan kullanılmamış... Tamamen ellerinde üretilmiş.Boy boy farklı formlarda çok çeşit var. Temmuz aylarında açılmış bu yüzden butiğin daha isimni koyamamışlar.(Başlık bu sebeble xxx) Burada sadece çanta değil kokulu doğal sabunlar,kolyeler,yüzükler,saç aksesuarları,küpeler,el yapımı bereler filan da satılıyor.Galata'ya yolunuz düştüğünde mutlaka uğrayın! Hayran kalacaksınız siz de benim gibi:) Fiyatlar ise ağzınızı açık bırakacak cinsten. Aslında ürünlerin fiyatları normal sanırım ben zincir mağazalardaki deri çantaların fiyatlarından sonra buradaki fiyatlar bana az gelmiş de olabilir.


Bu kahverengi bileklikler ise benim butikde ki favorilerimden...
Butik sahibine mail adresimi ve blog adresimi yazarken bu kahverengi kalemi kullandım. Çok iyi yazması,kalemi elimden bırakmak gelmedi. Çok orjinal değil mi?


Butik sahibi ile biraz sohbet ettik blogspot.com'un engellendiğinden haberi var.Onlarda bu sansüre karşı olduğunu söyledi. Sanırım facebook grubumuz ve twitter da konuşulanlar bir çok kişiye ulaşmış:) Sesimizi daha çok duyurabiliriz. Ayrıca cumhurbaşkanımız bu kanunsuzluk üzerine twitter da şöyle bir twit atmış. "Blogların kapatılmasıyla ilgili de çok mesaj alıyorum. Anladığım kadarıyla bu alandaki hukuk gözden geçirilmeli..."
Ne demeli bilemedim... Sansüre rağmen ben ilk günden beri dns ayarlarımı değiştirmeden bütün bloglara girebiliyorum.Bunu da hala anlamış değilim:/
Sansüre rağmen paylaşmaya devam!
facebook bloguma dokunma
Twitter bloguma dokunma